18 Haziran 2015 Perşembe

Franz Kafka-Dönüşüm


İlk kez 1915'te "Die weissen Blaetter" adlı aylık dergide yayımlanan "Dönüşüm", Kafka'nın en uzun ve tanınmış öyküsüdür ve yayımlanmasının üzerinden neredeyse bir asır geçmesine rağmen hala tüm dünyada en çok okunan kitaplardandır.
Alman Edebiyatından Türkçeye en sık çevrilen eserlerden biri olan "Dönüşüm" şimdiye kadar Vedat Günyol, Arif Gelen, Kamuran Şipal,  Ahmet Cemal, Melek Nergiz, Mehmet Harmancı ve Gülperi Sert tarafından dilimize kazandırıldı.
Her bir çeviride, Dönüşüm eseri farklı bir kimlik kazandı; farklı yorumlar, farklı bakış açıları.
Her çevirmen Kafka'nın hissettiği gibi yazamayacağına göre kendilerine hangi duyguları yakın buluyorlarsa onu hissederek eseri çevirdi.
Bu yüzdendir ki çevirmen deyip geçilmemeli. Onlarda en az yazarlar kadar kitabı yaşayarak ve hissederek çeviriyor. 
Ben Gülperi Sert'in çevirisini okudum. Anlatımı anlaşılır ve tasvirleri doyurucu. Daha da tatmin olabilmek için orjinal dili şiddetle tavsiye edilir.

Dönüşüm Üzerine
Öykünün başında bir kumaş pazarlamacısı olan Gregor Samsa bir sabah uyandığında kendini kocaman bir böceğe dönüşmüş halde bulur. Öykünün ilk cümlesinden şoke olan okur, Gregor Samsa'nın böceğe dönüşmesinin bir gerçek mi yoksa sadece bir hayal mi olduğu konusunda düşünmeye başlar. (İlk okuduğum da ben de ikilem içindeydim)
Baş kahraman Gregor aynı evde yaşadığı annesi, babası ve kız kardeşinden kendini saklamaya çalışırken aynı zaman da normal şartlar altında her gün gitmekte 'zorunlu' olduğu işine gitmez. Böcekken nasıl bir kumaşı pazarlayabilir ki?

Sahi neden böcek? diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Ona da şöyle bir cevabımız var: Franz Kafka'nın hayvan kahramanlara olan bir sevgisi vardır. Eserlerinde panter, maymun, fare, çakal, akbaba, yarasa, sansar ve böcek gibi hayvanlar kullanılmıştır. Çoğu kez seçilen hayvanın özelliği yazarın kahramanında vurgulamak istediği "özellikle" örtüşür. Örneğin "Dönüşüm" de kocaman böceğin görevi, kahramanın aşağılık kompleksini, ezilmişliğini, yabancılaşmasını ve toplum dışında oluşunu vurgulamaktır.

Kafka'nın 19 Ocak 1914'te güncesine Dönüşüm eseri için yazdığı şu not oldukça ilginçtir: "Okunmaz bir son. Neredeyse baştan aşağı kusurlu." Yazarın bu memnuniyetsizliğinin sebebi hikayenin anlatım perspektifinin okuru soğutacağı endişesi ve ileri ki bölümlerde gerçekleşen olaylarda psikolojik olarak inandırıcılıktan uzak olacağı korkusudur. 

Bana kalırsa kitabı okurken ki o "konuya alışma süresine" kadar bir insanın böceğe dönüşmesi okuyucuyu soğutabiliyor. Betimlemeler de hayalinizde canlandırdığınız adamdan biraz korkabiliyorsunuz. Ancak dediğim gibi bu sadece alışma süresi bitene kadar. Daha sonra "Yahu cidden böyle bir şey olsa ben ne yapardım acaba?" olayına bağlayıp düşünmekten kitabın sonuna geliyorsunuz. Kitabın sonunda ise 100 yıl önce böyle bir eser ortaya koyan Franz Kafka'ya şaşırıyorsunuz. Okuyup da pişman olmayacağınız çarpıcı bir Dünya Klasiği olmakla birlikte kitaplığınızda da yeri olmalı.
Yanı sıra, kitapla eş diyaloglu filmini de aşağıda ki linke tıklayarak izleyebilirsiniz.

Dönüşüm (Film) Türkçe Altyazılı



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

google-site-verification: googlecb64ffbd2229785a.html